Tag Archive : panik atak

Online psikoterapi, klasik yüz yüze yapılan psikoterapi ve danışmanlık yöntemlerinin uygulamalarında olduğu gibi temel klinik görüşme teknik ve etik kurallarına uyularak, danışan ve psikoterapistin farklı yerlerde bulunmasıyla beraber telefon, bilgisayar gibi iletişim araçları ve internet sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen bir psikoterapi türüdür.

Online psikoterapilerin günümüz koşullarında maliyet, zaman, mekân, ulaşılabilirlik açısından daha avantajlı olmaları kullanılabilirliklerini arttırmıştır. Yapılan araştırmalar, coğrafi olarak psikoterapi almaya uygun yerde olmayanlar, fiziksel olarak engelli veya ciddi bir hastalık dolayısıyla evden çıkamayan kişiler için online psikoterapilerin avantaj sağladığını ifade etmektedir. Bunun yanı sıra danışan ile psikoterapist arasındaki terapotik ilişkinin online psikoterapiyle de kurulabildiği, bazı danışanların ise özellikle online psikoterapiyi tercih ettikleri de görülmektedir.

Yapılan klinik çalışmalar, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozuklukları, depresif bozukluklar, yeme bozuklukları, evlilik sorunları ve cinsel sorunlar gibi bir çok psikolojik sorunda online psikoterapilerden yarar sağlandığını göstermektedir. Bunun yanı sıra online psikoterapilerin, ağır psikiyatrik bozukluklarda, kriz anlarında, kendine veya başkasına zarar verme düşüncesinin olması durumunda ve velisinin izni ve bilgisinin olmadığı 18 yaşından küçük bireylerde uygulanması uygun değildir.

Online psikoterapi sağladığı tüm bu kolaylıklara ve yapılan çalışmalara rağmen günümüzde hala faydasının olup olmayacağına dair kuşkuyla yaklaşılan bir yöntem olarak görülmektedir. Fakat günümüz koşulları düşünüldüğünde teknolojinin sağladığı imkanlardan faydalanarak etkililiği kanıtlanmış bu terapi türüne bir şans verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Depresyon toplumda en sık görülen ruhsal bozuklukların başında gelmektedir. Her insan zaman zaman hayatının bir kısmında hüzün, keder, umutsuzluk, mutsuzluk, çaresizlik gibi olumsuz duygulanımlar yaşayabilir. Ama bu belirtiler her zaman kişinin depresyonda olduğu anlamına gelmez. Depresif ruh hali ile depresyonu birbirine karıştırmamak gerekir. Depresif ruh hali kimi zaman herkesin yaşayabileceği kısa süreli ve geçici bir durumdur. Fakat yaşanan duruma depresyon denilebilmesi için belirtilerin en az 2 haftadır arka arkaya yaşanıyor olması ve bu durumun kişinin artık günlük yaşamını olumsuz etkileyecek kadar şiddetli yaşanıyor olması gerekir.
Depresyonun çeşitli nedenleri olmakla beraber temelde ki nedeni bir kayıp duygusunun yaşanmış olmasıdır. Bu sevdiğin birinin kaybı, sevgiliden ayrılma, güven kaybı, iş değişikliği, ev değiştirme, yaşadığın yeri değiştirme gibi önemli yaşamı etkileyebilecek olaylar olabilir. Bazen mutlu olaylarda depresyona sebep olabilir. Doğum yapma güzel ve mutlu bir olay olmakla beraber, kişide kimi zaman depresyona yol açabilir. Bunun yanı sıra genetik faktörler, ilişki problemleri, maddi problemler, bazı hormon düzeylerinin değişikliği, bazı kullanılan ilaçlar, yaşlanma gibi birçok etken depresyona neden olabilir.
Depresyonun oluşmasında etkili olan bazı kişisel özellikler de vardır; kimi zaman kişinin kendisi, çevresi ve gelecekten beklentileri, idealleri ile kendi gerçek durumu arasında o kadar çok fark vardır ki, bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide depresyona yol açabilir. Kişinin çevresindekiler kendisinden çok fazla şey beklediklerinde ve kişide bunları karşılamada doğal olarak yetersiz kaldığında, kişide beliren çaresizlik ve zayıflık düşünceleri depresyona neden olabilir.
Depresyon belirtileri, kişinin kendisini hemen her gün, yaklaşık gün boyu ağlamaklı, hüzünlü, çaresiz, mutsuz, sıkıntılı ve umutsuz hissetmesi, eskiden zevk alınarak yapılan aktivitelerin çoğuna karşı ilgide azalma ve artık onları yapmaktan eskisi gibi zevk alamama, iştahta azalma veya tam tersi artma, istenmeyen bir şekilde kilo alıp verme, uykusuzluk yaşama veya aşırı uyuma, uykuya dalmakta güçlük çekme veya sık sık uyanma, çok fazla uyunmasına rağmen sabahları uyanıldığında yorgun hissetme, düşünce, davranış ve konuşmalarda yavaşlama, karar vermekte güçlük çekme, bir şeye başlamakta ve onu sürdürmekte zorluk yaşama, dikkat eksikliği yaşama, cinsel istekte azalma, vücutta nedeni bulunamayan ağrıların oluşması, mide bağırsak problemleri, nefes darlığı gibi fizyolojik kökeni olmayan rahatsızlıkların görülmesi şeklindedir. Bunun yanı sıra kişi yineleyen bir biçimde ölüm ve intihar düşüncelerine kapılabilir. Tüm bu belirtilerden bir kaçı sizde var ve 2 haftadır sürüyor ise depresyonda olma ihtimaliniz yüksektir.
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavisinde izlenecek yöntemler hastalığın tipine ve kişinin özelliklerine göre belirlenir. Hastalığın seyrine göre bir veya birkaç tedavi şekli birlikte uygulanabilir. Depresyon tedavisi zaman alabilecek ve bu süreçte kişinin sabırlı ve olumlu düşünmesi gereken bir süreçtir. Eğer sizin de bu tür depresif şikayetleriniz varsa, kendiniz ve çevrenizin mutluluğu için bir uzmandan yardım almanız gerekmektedir.