Tag Archive : çarpıntı

Sosyal fobi bir anksiyete yani kaygı bozukluğudur. Sosyal fobi “sosyal kaygı bozukluğu” olarak da isimlendirilebilir. Sosyal  fobiyi kişinin sosyal ortamlarda sürekli ve belirgin bir korku yaşaması olarak tanımlayabiliriz. Kişi bulunduğu sosyal ortamlarda utanç verici bir duruma düşmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, beğenilmemekten, reddedilmekten, onaylanmayacak ve olumsuz değerlendirilecek bir davranışta bulunmaktan fazlasıyla korkar.

Sosyal fobinin temelinde onaylanmama korkusu veya kabul edilmeme endişesi vardır.  Sosyal fobisi olan kişiler devamlı gözlerin kendilerinin üzerinde olduğunu, nasıl göründüklerini, aptal durumuna düşüp düşmediklerini düşünürler. Bu kişilerin özgüvenleri oldukça düşüktür ve eleştiriye karşı fazlasıyla duyarlıdırlar.

Sosyal fobi yaşayan kişilerde yüz kızarması, ses titremesi, ağız kuruması, kalp çarpıntısı, terleme, nefes daralması gibi fizyolojik belirtiler; güçsüzüm, konuşamayacağım, yetersizim, herkes bana bakıyor, rezil olacağım, küçük düşebilirim gibi zihinsel belirtiler ve korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme gibi davranışsal belirtiler görülebilir.

Sosyal fobi yaşayan kişiler ailelerinin ve arkadaşlarının yanında rahat olabilirler fakat en büyük korkuları topluluk önünde konuşmak ve yemek yemektir. Sosyal fobi yaşayanların karşı cinsle ilişki kurmaları ve konuşmaları fazlasıyla zordur ve bu yüzden sosyal fobi yaşayanlar arasında bekarlık oranı yüksektir. Sosyal fobik kişiler kendileriyle konuşan kişileri işitmezden gelme, gözlerini kaçırma, hasta olma ve sosyal ortamlara katılmama gibi davranışlar geliştirebilirler.

Sosyal fobi genellikle 13-24 yaşları arasında başlar. Kadınlarda biraz daha fazla görülür. Ailede korku anlayışlı bir disiplinin olması sosyal fobi nedenleri arasındadır.

Sosyal fobi günümüzde doğru teknikler kullanıldığında kesinlikle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Psikoterapi sosyal fobi tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Sosyal fobiklerde genellikle bilişsel davranışçı terapi denilen psikoterapi tekniği kullanılır. Bunun yanı sıra gerektiğinde ilaç tedavisi de uygulanabilir.

panik atak

Panikatak ani endişe duygusu ile birlikte gelen bir takım bedensel belirtilerin yaşandığı, belirtiler grubudur. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, terleme, titreme, boğazda yumru hissi, bulanık görme, baş dönmesi, baş ağrısı, bazen mide bulantısı, ölecekmiş gibi hissetme ve delirme korkusu  gibi belirtileri bulunmaktadır. Hastanın mutlaka panik atağının başladığı dönemde bir dönüm noktası yaşamış olması gerekir. Yani hasta yakın bir geçmişinde kayıp duygusu yaşamıştır. Bu kayıp duygusu bazen dışarıdan fark edilebilen, bazen ise içsel bir durumdur. Sevilen bir kişinin kaybı, başarı kaybı, ev değiştirme, taşınma, evlenme vs. Her hastada belirtiler farklı olabilir. Panik atak için, çarpıntı, endişe ve diğer belirtilerinden bir kaçının olması yeterlidir.

Kimlerde daha çok görülür? Psikolojik rahatsızlıklar kişilik seçer.  Panik atakta kişilik seçer. Panik atak A tipi kişilik özellikleri (endişeli, detaycı, mükemmeliyetçi, kuralcı, eleştirel, olumsuz bakan, duygularını çok fazla göstermeyen ) olan kişilerde,  diğer  kişilere oranla 2 kat daha fazla görünür.  Belirtilerin 3 haftadan fazla olması gerekir.  Panik atak adrenalin seviyesini yükseltecek her durumda gelebilir. Sınav öncesi, bir toplantı öncesi, hatta uykuda bile gelebilir. Çünkü adrenalin seviyesi uykuda da artabilir. Panik atak en fazla 15 dakika sürer.

Panik atak genetik ile ilgili değildir. Sadece şu söylenebilir. Anne panik ataklı ise çocukta da panik atak  olacak diye bir kaide, genetik olarak yoktur. Ama endişeli, ayrıntıcı, vesveseli bir annenin çocuğunun panik atak olma olasılığı yüksektir.

Panik atak diğer hastalıklara davetiye çıkarır. Bir süre sonra üzerine depresyon eklenir. Çünkü panik atak insanı sınırlayan kısıtlayan bir hastalıktır. Bu sınırlanmalar hastayı depresyona sokabilir. Sonrasında panik atağın üzerine anksiyete bozukluğu eklenir. Sonrasında takıntılı düşünceler ve korkular gelir. Panik atak hastalığının tedavisi mümkündür.