Tag Archive : narsisistik kişilik

Narsistik bir partner ilişkiyi nasıl olumsuz etkiler?

Narsistik ilişkiler çok zorlayıcı ilişkilerdir. İster eşler arasındaki ilişkilerde, ister arkadaşlık ilişkilerinde, isterse de ebeveyn-çocuk ilişkilerinde olsun,  narsist kişiler genellikle başka birini gerçekten sevmekte zorlanırlar, bununda sebebi gerçekten kendilerini sevmemeleridir.  Kendileriyle çok fazla meşguldürler. Partnerlerini gerçekten ayrı bir kişi olarak “göremezler”. Partnerlerini yalnızca ihtiyaçlarını nasıl karşıladıkları veya ihtiyaçlarını karşılayamadıkları açısından görme eğilimindedirler. Eşlerine ve çocuklarına yalnızca bu ihtiyaçları karşılama yetenekleri açısından değer verirler. Narsist kişiler genellikle eşlerinin duygularıyla empati kurma becerisinden yoksundurlar. Bu empati eksikliği, birçok zor duyguya da yol açar. Fakat buna rağmen birçok kişi kendisini narsistik bir partnerle ilişki içerisinde bulur.

Narsist partnerler, özellikle başlangıçta çok çekici olabilirler, özellikle ilişkilerinin başlarında partnerlerine etkileyici tavırlar gösterirler,  cezp edici hediyeler alırlar, iltifatlar ederler ve bu baştan çıkarıcı tavırlarla partnerlerini etki alanlarına almayı başarırlar.  İlişki başladıktan kısa bir süre sonra ise ilişkilerde fazla kontrolcü olabilirler, kıskanç hissedebilir veya kolayca incinebilirler. Narsistik yaralanmalar meydana geldiğinde, genellikle kırılırlar, tepkileri sert ve dikkat çekici olur. Narsistler, birine anında deli gibi aşık olabilirler ve çok çabuk bağlanırlar. Ancak bu ilk sevgi ve bağlılığı kolayca sürdüremezler. Narsist bir kişiyle ilişki içinde olan partnerler kendilerini bir süre sonra çok yalnız hissedebilirler. İlişki içerisinde sadece bir aksesuar olduklarını, ihtiyaç ve isteklerinin partnerleri için önemsiz olduğunu düşünebilirler.  Narsist eşler her zaman kendilerini haklı görürler, kendileri her şeyi daha iyi biliyormuş gibi davranırken, eşlerine ise yanlış veya yetersizmiş gibi hissettirirler. Bu durumda genellikle ilişki içerisindeki diğer kişinin öfkeli olmasına ve hep kendini savunmaya çalışmasına ve kendisi hakkında kötü hissetmesine sebebiyet verir.

Narsistik bir ilişki içinde olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Partneriniz tamamen kendisiyle ilgiliyse, her zaman ilgiye ve onaya ihtiyaç duyuyorsa, eleştiriye aşırı tepki veriyorsa narsist olabilir.  Her zaman haklı olduklarını, her şeyin daha fazlasını bildiklerini veya en iyisi olmaları gerektiğini düşünürler. Narsist bireyler, ancak ilişkide oldukları kişi onların ihtiyaçlarını karşıladıklarında veya onlar için bir amaca hizmet ettiklerinde o kişiyle ilgileniyormuş gibi görünürler.

Aşağıda, narsist bir partnerin sahip olması muhtemel bazı ortak özellikler yer almaktadır: ( Bu özelliklerin kendilerini gösterme derecesi kişiye bağlı olarak değişebilir.)

  • Hak veya üstünlük duygusu
  • Empati yapamama
  • Manipülatif veya kontrol edici davranışlarda bulunma
  • Hayranlık ve onay için gereksinim duyma
  • Genellikle başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı ederek kendi ihtiyaçlarını karşılamaya eğilimli olma
  • Eleştiriye açık olmama

Bir kişinin narsist bir partnerle başa çıkmak için yapabileceği şeyler nelerdir?

Eğer kendinizin bir narsistik ilişki içerisinde olduğunuzu fark ederseniz, öncelikle sizi böyle bir eş seçmeye yönlendiren bilinç dışı motivasyonlarınızı anlamak için çalışabilirsiniz. Nasıl bir ebeveynle yetiştiniz? İlişkide kontrolün eşinizde olması konusunda daha mı rahat hissediyorsunuz? Pasif olmak size iyi gelen bir şey mi? Devamlı alkışlanan, spot ışıkları altında olan biriyle olmak size değer mi katıyor? Bu yüzden narsistik bir ilişki içerisinde kendi rolünüz hakkında fikir sahibi olmak önemlidir. Ve bu dinamiği anladıktan sonra kendiniz değiştirmek için çalışmalara başlayabilirsiniz. Sizin değiştiğinizi gören narsist eşiniz de bu sayede ilişki tarzını değiştirmeye başlayabilir. Bunun yanı sıra eşinizin bu şişirilmiş, kendini beğenen, büyüklenmeci yapısının aslında içindeki kendinden nefret etme ve yetersizlik hislerini kapatmak için geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğunu ve bunun kendisinin de farkında olmadığını anlarsanız, ilişki içerisinde kendisine şefkat gösterebilirsiniz. Tüm bunlar ışığında narsist eşinize sınır koymalı, kurban rolünden çıkmanız için kendi öz-değerinizi ve özgüveninizi geliştirmeniz gerekmektedir.

 Klinik Psikolog Sezen Sağlam

Kaynak: www.psychalive.org

Duygusal taciz birilerinin sizi aşağılaması, suçlaması şeklinde gerçekleşen tacizlerdir. Evliliklerde daha flört dönemindeyken her şey yolunda gidiyor gibi görülebilir, aslında çiftler arasında bu tür diyaloglar açık veya örtük bir şekilde bu dönemde de yaşanıyordur. İlişkilerde bir zaman geçtikten sonra veya evlendikten sonra sorun daha ciddi bir şekilde baş gösterir ve taraflardan biri kurban olur. Çoğu zaman duygusal taciz yaşayan kişi bu durumu fark etmeyebilir bile. Duygusal tacizi her iki tarafta birbirine uygulayabilir, fakat toplumumuzun dayattığı roller sayesinde duyulan, bilinen erkek tarafından kadına uygulandığı yönündedir. Duygusal taciz, eşini aşağılamak, toplum içinde küçük düşürücü davranışlarda bulunmak, eşinin özel hayatına saygı duymamak, sözlü saldırılarda bulunmak şeklinde gerçekleşebilir. Tüm bunlar zaten evliliğin olmazsa olmazları olan sevgi, saygı ve güven unsurlarını zedeleyici ve yıkıcı davranışlardır. Önce duygusal tacize uğrayan kişide ağır hasarlar oluşacak, sonrasında evlilikte hasarlar meydana gelecektir.

Evlilik ilişkisinde duygusal taciz yaşandığında bu durumu nedenleri ve sonuçları açısından ayrıntılı olarak incelemeye ihtiyaç vardır. Çiftlerin kişilik özelliklerine ve patolojilerine, çiftlerin birbirleri ile olan etkileşimlerine ve nesiller arası aktarımlarına yani orijinal ailelerinden getirdiklerine bakılmalıdır. Duygusal tacizde bulunan kişiye bakıldığında, genelde burada çocuklukta alınan yaralar önemlidir. Bu tür kişiler genellikle kendilerini zayıf, güçsüz, değersiz ve aşağılanmış hissederler. Kendilerini böyle hissetmeleri, onları yetiştiren ebeveynlerinin tutumları ile alakalıdır. Daha çok narsisistik kişilik yapılanmasının olduğu kişilerde bu tür davranışlar görülmektedir. Kendilerinde var olan değersizlik ve zayıflık hissinden dolayı, karşı tarafı aşağılarlar, rencide ederler, kendilerinin yüceliklerine inandıkları için kendilerine saygı gösterilmesini isterler, her şeyde kendilerini hak sahibi görürler, karşılarında ki kişiye bir eşyaları, bir parçalarıymış gibi davranarak, o kişiye kendilerini kötü hissettirirler. Böylece karşı tarafı değersiz yaparak, karşı tarafı ezerek kendilerini güçlü ve değerli yapmış olurlar. Bu kendi patolojileriyle alakalı bir durumdur, bu yüzden yaptıklarıyla alakalı bir farkındalığa sahip olamayabilirler, bir uzmandan psikolojik yardım almaları şarttır. Bunun yanı sıra duygusal tacizde bulunan kişilerin büyüdükleri ailede anne-babanın birbirine olan davranışlarının, evlilik ilişkilerindeki davranış kalıplarının da nasıl olduğu önemlidir  ve  çocukluktan itibaren kişiyi etkileyen bir durumdur. Yani model alma vardır. Başka bir ilişki türü görmemiştir çünkü, aşağılayan bir baba ve boyun eğen bir anne modeli olabilir. Bunun yanı sıra evlilik ilişkilerinde çiftlerin nasıl bir etkileşimi ve iletişimlerinin olduğu da önemli bir konudur. Buralarda ayrıntılı incelemelere gerek vardır.

Bu durumda tacize uğrayan tarafın, uğradığı taciz karşısında sınırlarını net olarak koyabilmesi, rahatsızlıklarını, isteklerini ve duygularını net olarak ifade edebilmesi önemlidir. Yakın çevresini bu durumdan haberdar etmeli ve desteklerini istemelidir. Tüm bunların yanı sıra tacize maruz kalan kişinin almış olduğu yaralarını tamir etmesi, duygularını boşaltması ve kendisi ile ilgili farkındalıklara sahip olması açısından bir uzmandan yardım alması gerekir.